Vücudumuzdaki Mikroskobik Motorlar


Vücudumuzdaki bazı hücreler, tüycüğü andıran yapılara sahiptir. Bu tüycüklerin tek görevi hücreyi hareket ettirmektir. Örneğin erkek üreme hücreleri olan spermler, bir tüycük olan kamçılarını yüzmek için kullanırlar. Tüycükler bazen de solunum hücrelerinde olduğu gibi başka birşeyi hareket ettirmeye yararlar. Örneğin solunum hücrelerinin her biri yüzden fazla tüycüğe sahiptir. Bu tüycüklerin sürekli hareket ettirilmesiyle birlikte solunum yollarında biriken mukus sıvısı yukarı doğru itilmiş olur. Böylece solunum yollarından içeri kaçan küçük parçacıkların, mukus yoluyla dışarı atılması sağlanır.


Tüycüklerin Kompleks Yapısı

Tüycükler mikroskobiktir, ancak oldukça kompleks bir yapıları vardır. Bir tüycük diklemesine kesildiğinde ve elektron mikroskobu altında incelendiğinde, çubuk seklindeki dokuz ayrı yapıdan oluştuğu görülecektir. "Mikrotüp" olarak adlandırılan bu çubuklar, iç içe geçmiş iki ayrı halkadan oluşurlar. Halkalardan birincisi 13 ayrı telden oluşur. İkinci halkayı oluşturan tellerin sayısı ise 10'dur. Mikrotüpleri oluşturan ana madde "tübilin" adi verilen proteinlerdir. Ayrıca mikrotübün "dinein" isimli bir proteine sahip dış kol ve iç kol denen iki uzantısı da vardır. Dinein proteininin görevi ise hücreler arasında motor görevi yapmak ve mekanik bir güç oluşturmaktır.

Moleküllerdeki Olağanüstü Yapı

Tüycükleri oluşturan dokuz ayrı çubuğun (mikrotüplerin) yapısı son derece sistemlidir. Tübilin proteinini oluşturan moleküller, silindirik tuğlalar seklindedirler ve üst üste dizilerek bir araya gelmişlerdir. Ancak herkes bilir ki, silindir seklindeki cisimler eğer birbirlerine bağlanmazlarsa, üst üste yığıldıklarında en ufak bir etki ile bile yıkılabilirler. Eğer molekülün bir tarafı ikinci bir molekülün arka tarafını tamamlayacak bir yüzeye sahip olmasaydı, böyle bir yıkıma maruz kalabilirlerdi. Ancak böyle bir durum hiçbir zaman gerçekleşmez, çünkü tübilin molekülleri konserve kutularına benzeyen bir yapıya sahiptirler.

Tübilin moleküllerinin birbirine tutunması konserve kutularının üst üste oturmasından çok daha kompleks bir olaydır. Tutunma olayının gerçekleşebilmesi için bir protein molekülünün bir başka protein molekülüne bağlanması gereklidir. Ancak hücrede birbirinden farklı binlerce protein vardır ve tübilin moleküllerinin doğru moleküllerle bağlantı halinde olması şarttır. eğer tübilin molekülleri yalnızca kendilerine daha yakin olduğu için herhangi bir proteinle bağ kurmuş olsalardı, bugün tüycük adini verdiğimiz yapıların varlığından söz edemezdik. Tübilin moleküllerinin yapısını incelemeye devam ettikçe, giderek daha da kompleksleşen bir yapı ile karsılaşırız.

Bu molekülde 10 tane kısa, iğneye benzer çıkıntı bulunmaktadır. Alt tarafta bu çıkıntıların içine tam olarak oturan 10 girinti mevcuttur. Çünkü tüm çıkıntılardan sadece birindeki farklılık, tübilinin gerekli bağlantıyı kurmasını engelleyecektir. Bu durum, çok kesin ve net bir şekilde her bir tübilin molekülünün bir diğerine uygun olacak şekilde yaratıldığını kanıtlayan mucizelerden biridir.

Tüycüğün Hareketini Sağlayan Bağlantılar

Hücre incelendiğinde, tıpkı tübilin molekülleri gibi birbirlerine tutunan mikrotüplere de rastlanacaktır. Ancak mikrotüpler arasındaki bağlantı tübilinlerde olduğu gibi birbirlerine tutunma seklinde değildir. Mikrotüpler ancak başka proteinlerin yardımı sayesinde birbirlerine tutunabilirler. Bu durumun son derece önemli bir nedeni vardır.

Mikrotüplerin hücrede çok fazla görevi vardır ve bu görevlerin pek çoğu da ancak mikrotüpler tek baslarına olduğunda yerine getirilebilmektedir. Ne var ki tüycüklerin hareketi gibi diğer bazı isler için de birbirine bağlantılı mikrotüpler gereklidir. İste bu nedenle mikrotüplerin her an değil de gerekli durumlarda, belirli proteinlerle birbirlerine bağlanıyor olmaları son derece önemli bir ayrıntıdır.

eğer mikrotüplerin de tübilinler gibi kendi kendilerine bağlanma özelliği olsaydı, mikrotüpler sürekli olarak bir araya gelecek ve hücrede üstlendikleri birçok görevi yapamayacaklardı. Yüce Rabbimiz`in üstün yaratışı sayesinde mikrotüpler arasında özel bağlayıcılar varedilmiştir. Bu bağlayıcılardan biri, neksin adli bir proteindir. Neksin, birbirine yapışık iki halkadan oluşan bir mikrotübü bitişiğindeki başka bir mikrotübe bağlar.

Mikroskobik Boyutlarda Bir Motor

Bu birbirine bağlı yapıyı daha da detaylandıran ve kompleksleştiren bir ayrıntı daha vardır. Tüycüklerin hareketini sağlayan ve bir motoru andıran yapı, ait oldukları hücrenin içinde değil de tüycüklerin kendi içlerinde yer alır. Bu motor yapıdaki unsurlardan birinin -örneğin dinein proteininin- eksikliği halinde tüycük hiçbir şekilde hareket edemez.

Bilim adamları tüycükteki motor yapıyı daha anlaşılır hale getirebilmek için bir model oluşturmuşlardır. Bu modeli başlangıçta yaptığımız konserve kutuları örneklemesinin devamı olarak söyle tarif edebiliriz:

Üst üste sıralanmış iki konserve sütunu, gevsek tellerle birbirine bağlıdır. Bir konserve kutusuna küçük bir motor ve yandaki konserve sütununa da bir motor kolu bağlanmıştır. Motor çalıştığında, motor kolu aşağı kayarak bağlı olduğu sütunu aşağı iter. Sütunlar birbirlerinin içinden geçerler. Bu arada gevsek teller gerilmeye baslar. Motor kolu karşı sütunu ittikçe, telin meydana getirdiği gerginlik her iki sütunun da belli bir yere kadar eğilmesine neden olmaktadır. Ayrılma hareketi eğilme hareketine dönüşmüştür. Simdi de bu benzetmeyi anlaşılır bir şekilde biyokimyasal olaylarla ifade edelim:

karşı sütunu harekete geçiren, iki mikrotüp arasındaki dinein proteininin kollarıdır. Bu hareket için ATP olarak adlandırılan biyolojik enerji kullanılır. Bu gerçekleştiğinde iki mikrotüp beraberce hareketlenmeye başlarlar. eğer "aradaki gevsek tel" olarak modellenen neksin olmasaydı, her iki sütun harekete devam ederlerdi ve birbirlerinden ayrılırlardı. Ancak, neksin proteininin karşılıklı bağları, komsu mikrotübün diğerinin mesafesinden fazla uzaklaşmasını engeller. Esnek neksin bağlayıcıları son sınıra dek uzandıklarında, dinein proteininin daha fazla hareketi neksin bağlayıcılarının mikrotüpten çekilmelerine neden olur. Dinein hareketine devam ettikçe gerilim artar. Mikrotüpler esnek oldukları için dinein proteininin karşı sütunda neden olduğu kayma hareketi zamanla bükülme hareketine dönüşmüş olur.

Allah Üstün Güç Sahibi Yaratıcımız'dır

Hücrelerdeki tüycüklerin tesadüfen bu kompleks yapıyı oluşturamayacakları akil sahibi her insanin takdir edebileceği bir gerçektir. Bu özel yapının her detayı ayrı bir yaratılış harikasıdır. Bunlar üzerinde düşünmek, insanin Allah`ın yüceliğini kavrayabilmesine önemli bir vesile olacaktır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar